Muğla Bayan Masör

“Annem ve babam, ” diye fısıldadı Marius. Faydasız bir imdat çağrısı şeklinde çıkmıştı ağzından kelimeler. Muğla Bayan Masör  Adam zarfın üzerine anne ve babasının isimlerini yazmasını söylemiş oldu. Marius denileni yaptı. İsimler. Tanıdık adlar. Ve Bjøford. Bitince yazdıklarını bir kontrol etti. Fazla eğri büğrü olmuştu. Adam ona bir mektup dikte ettirmeye başladı.

Marius söylenenleri kağıda aktardı. “slm! Planlar aniden değişti! Georg’la Fas’a gidiyorum, kendisi burada tanıştığım Faslı bir arkadaşım. Hassane adında ufak bir dağ köyünde anne ve babasıyla kalacağız. Dört hafta yokum. Telefonum da çekmeyebilir, ama size yazmaya çalışırım. Gerçi Georg posta hizmetinin de berbat bulunduğunu söylüyor.

Muğla Bayan Masör

Döner dönmez sizi ararım, sevgiler.. •.” “Marius, ” dedi Marius. “Marius.” Adam Marius’a mektubu zarfa, zarfı da elinde tuttuğu çantaya koymasını söylemiş oldu. “diğer kağıda da şöyle yaz: Yurt dışındayım. Dört hafta sonra döneceğim’. Bugünün tarihini yaz ve imzala. Hepsi bu kadar, teşekkürler.” Marius sandalyede oturmuş önüne bakıyordu. İçeri giren rüzgar perdeleri havalandırıyordu.

Dışarıda kuşlar deli şeklinde ötüyorlardı. Adam uzandı ve pencereyi kapadı. Şimdi içerideki tek ses rafın üzerindeki radyolu CD çaların kısık sesiydi. “Şarkı ne?” diye sordu adam. “‘Blister In The Sun’ , ” dedi Marius. Adam gelmeden önce yine tuşuna basmıştı. Şarkı çok hoşuna gitmişti. Hakkında pozitif yönde bir tehlikeli sonuç yazacaktı. Sıcak ve kabul edilir bir dille inceden alaya alarak.

“Daha önce bu şarkıyı duydum, ” dedi adam ve düğmesini bulup müziğin sesini açtı. “ama nerede duyduğumu bir türlü hatırlayamıyorum.” Marius başını kaldırıp camdan dışarı baktı ve sesi kesilen yaz mevsimine, ona veda edermiş şeklinde iki yana sallanan huş ağacına ve yeşil çimenlere baktı. Camın yansımasından insanın silahım ensesine doğrulttuğunu gördü. “Go wild!” sesi kolonları titretti. Adam silahını indirdi. “Pardon, emniyeti açmamışım.” Marius gözlerini kapattı. Shirley. Onu düşünüyordu. Acaba şimdi neredeydi? “Tamam, şimdi hatırladım, ” dedi adam. “Prag’da. Galiba adları Violent Femmes idi. O konsere beni karım götürmüştü. O denli da iyi değiller bence, ne dersin?” Marius yanıt vermek için ağzını açtı ama silahtan tok bir ses çıktı ve Marius’un Violent Femmes ile ilgili ne planladığınü kimse öğrenemedi. Otto ekranlara bakıp duruyordu.